Çocuklar ve gençler kadar eğlemek için oynanan yastık savaşı profesyonel bir dövüş sporuna dönüştü. ABD’de düzenlenen turnuvalarla giderek popülerleşen yastık savaşları için dünyanın çeşitli kentlerinde geniş katılımlı organizasyonlar düzenleniyor.
Öbür dövüş sporlarını içinde barındıran yastık savaşları gelişi hoş bir spor olmanın ötesinde, strateji yönü ağır basan bir denge oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Ellerinde dövüş eldivenlerinin yerine büyük ve sert yastıkları geçiren dövüşçüler, ringe çıktıklarında rakiplerinin boşluklarını bulup saldırıya geçiyor.
Dövüş sporuna getirilen bu yeni açıklama kimilerine garip gelse de spor alanında var olan diğer sıra dışı örnekler de bulunuyor. Satranç boksu, bisiklet futbolu ve ayak voleybolu ilk bakışta acayip gelen profesyonel spor branşları arasında…
MAÇIN GALİBİ DAYANIKLILIĞI VE TEKNİĞİ İLE SEÇİLİYOR
İspanya Çin, Britanya ve Fransa gibi ülkelerde hemen hemen bir festival havasında gerçekleşen yastık savaşlarının son durağı ABD’nin Florida eyaletiydi. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Yastık Dövüş Şampiyonası “Pound Down”da bayan ve erkeklerden oluşan 40 dövüşçü ringe çıkarak unvan için birbirini kıyasıya yastıkladı.
Yastıklarla yapılan bir dövüş organizasyonunun tehlikeli olmayacağı düşünülse de, çoğunluğu boks ve diğer dövüş sanatlarından yetişmiş olan sporcuların koruyucu giysiler, dizlikler ve dirseklikler ile sahaya çıkması gerekli. Bir sporcunun diğerini “nakavt” etmesinin epeyce baskı olduğu karşılaşmalarda, yarışmanın galibi dayanıklılığı ve rakibi karşısındaki teknik üstünlüğünün puanlanması ile belirleniyor.
Son olarak Florida’da düzenlenen şampiyonada erkekler klasmanında Hauley Tillman, kadınlar klasmanında ise Brezilyalı Istela Nunes üstünlük kemerinin sahibi oldu.
YASTIK SAVAŞI NASIL SPOR HALİNE GELDİ?
Kuşkusuz ilk akla gelen sorulardan biri böyle bir sporun nasıl çıktığı. İlk olarak 2000’li yılların başlarında Amerikan profesyonel güreş ve eğlence şirketi World Wrestling Entertainment (WWE), kadar geliştirilen bu spor, bayan güreşçiler aralarında yapılan müsabakalarla sınırlı kalmış ve 2008’de sona erdirilmişti.
Ardından bu us hızla lokal organizatörler tarafından tutuldu. Mesela Kanada’nın Toronto şehrinde barlarda “Yastık dövüşü ligi” adı aşağıda lokal müsabakalar düzenleniyordu. Kurallar da buralarda şekillenmeye başlamıştı. Uygun Olmayan davranışlar olmayacak, çelme takarak düşürmeye izin verilmeyecekti. Lig haline dönüştürülmeye çalışılan bu spor için finansman bulamayınca tekrar müsabakalara ara verildi.
Fakat ne olduysa, iki Toronto Üniversitesi öğrencisi göre oluşturulan kolektif bir çalışma ile spor pat diye popüler bir hal almaya başlamıştı. ABD’de 22 Mart 2008’de düzenlenen bir buluşma bu sporun kitleler tarafından ne dek benimsendiğini gözler önüne serdi.
Öğrencilerin çağrısıyla New York’ta yer alan Union Meydanı’na ellerinde yastıklarıyla gelen 5 bin kişi aynı anda yastık savaşına girişmişti. İlk profesyonel yastık savaşı ise geride bıraktığımız yılın eylül ayında düzenlen Yastık Dövüş Şampiyonası “Pound Down”da meydana geldi. Şirketler bu sporu standartlaştırılmış kurallar ve puanlama sistemiyle ulusal bir spor olarak geliştirmeyi planladıklarını duyurduklarında, boks ve diğer dövüş sporundaki sporcular da para ödüllerini hiç paldır küldür yastık savaşına girişti.
‘RAKİBİ KOLAY YIKAMAMAK BİR MİKTAR SİNİR EDİCİ’
Yastık savaşları için profesyonel ligin kurulmasıyla birlikte geçmişte boks eğitimi alan 27 yaşındaki Floyd Price, birkaç haftalık denemelerin arkasından dövüşlere çıkmaya başladığını söylüyor.
“Yastık savaşı fikrini birincil duyduğumda acayip ve keyifli olduğunu düşündüm. Elbette eğlenceli olacağa benziyordu. En önemlisi de dövüşlerden sonradan kendimi çok bitkin hissetmememdi” diyen Price, rakibini yere kolay basit yıkamamanın kendisini bir miktar asap ettiğini de itiraf ediyor.
Hızla gelişen sporun milyonlarca izleyiciye varmak potansiyelinin olduğunu söyleyen Price, maç başında aldığı 5 bin dolarlık kazançtan da epeyce memnun olduğunu belirtti. Genç sporcunun yapması gereken tek şey ise önem ve kondisyon antrenmanları gerçekleştirmek.
‘İLK DÜNYA ŞAMPİYONU OLMAK İSTİYORUM’
Fikri çevresindekilere anlattığında insanların kendisine güldüğünü söyleyen Price, “Fikri beğenseler de ilk verdikleri tepki gülmekti. Benim için daha çok yeraltı savaşlarını hatırlatıyor” dedi. Spora alıştıktan sonradan çıplak elle dövüşmeye benzediğini söyleyen Price, ilerideki hedeflerini açıklarken “İlk dünya şampiyonu almak istiyorum” ifadesini kullanıyor.
ABD’deki Virginia Üniversitesi’nde bir dönem voleybol oynayan 32 yaşındaki Kendahl Voelker, keza iyi de bir jiu-jitsu ustası. Yastık savaşlarına katılan genç kadın, “Üstesinden gelebileceğim bir dövüş sporu olarak görünüyordu. Hem dövüş sporlarını da seviyorum ve yastık savaşı da doğrusu eğlenceli bir spor olarak görünüyordu” dedi.
Voelker, ringe çıktığında aklında tek düşünce olduğunu söylüyor; o da rakibini nasıl yere indireceği. İlk başlarda bu muhtemel görünmese de Voelker oldukça iddialı:
“Birini sahiden nakavt eden ilk birey almak istiyorum. Voleybol oyuncusu olmanın da yardımcı olduğunu düşünüyorum çünkü çok yönlüyüm ve her iki kolumla da yastığı sallayabiliyorum.”
‘HEP OLİMPİYAT ŞAMPİYONU EDINMEK İSTEMİŞTİM’
Uluslararası ticaret alanında yüksek lisans derecesine sahip olan Voelker, “Gençken daima olimpiyat sporcusu olmak istemişimdir. Bir dönem bunun için atletizm yaptım fakat bir süre sonradan kafamda şüpheler belirmişti. Buna karşın, dövüş sporundan aslında keyif alıyordum” diyor.
Voelker ile karşılaşmaya hazırlanan Meriah Hall (31) ise bu yeni sporla ekim ayında tanıştığını söyledi. Evinin odalarını kiraya vererek geçimini sürdüren bir çocuk annesi Hall, “Evimin dışarıda yapacak bir şeyler arıyordum. Daha önce koşu yapıyor ve bisiklete biniyordum; rekabetçi bir sporun içinde hiç yer almamıştım” dedikten daha sonra şunlar ekliyor.
“Her rastlama öncesi epeyce gergin oluyorum. Öbür kadınlar var; fizik özellikleri ve stratejileri birbirine benzemiyor. Bu spor bana adrenalin katıyor. Zorlu olduğunu da kabul ediyorum.”
İlk kavgasını anlatan Hall, kazanmanın hiç de basit olmadığını fakat ringe çıktığında hareket etmeyi ve nefes almayı sürdürmesi gerektiğini kendisine hatırlattığını söylüyor. Dövüş sanatları geçmişi olmayan Hall, “Birini yastığımla uyutmaya, nakavt etmeye çalışıyorum” diyor.
‘BU SPORU DÜNYANIN HER YERİNE GÖTÜRMEYİ PLÂNLIYORUZ’
Yastık savaşlarının organizatörlüğünü üstlenen Steve Williams ise başlangıçta kardeşinden gelen bu projenin içinde yer edinmek istemiş.
“İlk ilk önce bu fikrin doğrusu fazla abuk subuk olduğunu düşünmüştüm. Bayağı yastıklarla deneme ettik; istenen sonucu vermeyince biz de yeni bir yastık tasarımı geliştirmeye başladık” diyen Williams, içi sıkıştırılmış hava dolu ve bir tedarik ağır olan bu yastığın oyunun görünümünü değiştirdiğini söylüyor.
Ayrıca Williams, bu sporu şov dünyası ile buluşturduklarında, dövüşleri seyretmeye gelen insanların büyük bir keyif almaya başladığını da belirtiyor. İleriye dönük plânlarını açıklayan Williams, “Yastık savaşları konusunda sahiden çok heyecanlıyız ve onu dünyanın her yerine götürmeyi plânlıyoruz” ifadesini kullanıyor.
BOKS RİNGİNDE AYRICA DÖVÜŞÜP KEZA DE SATRANÇ OYNAYABİLİR MİSİNİZ?
Daha önce de söylediğimiz gibi dünyadaki tek “sıra dışı” sporu yastık savaşı değil. Satranç boksu, Bisiklet futbolu ve Ayak voleybolu da “sıra dışılık” konusunda yastık savaşlarıyla yarışır.
Satranç boksu keza gücü keza de zekâyı içinde barındıran sıra dışı bir spor. Dünya üzerinde binden artı turnuvası düzenlenen bu sporun, epeyce alışılmadık bir ortaya çıkış öyküsü var. 2019 yılında Türkiye’de de federasyonu kurulan Satranç Boksu, Fransız-Yugoslav ressam Enki Bilal’in 1992’de çizdiği “Froid Equateur” adlı çizgi romandan esinlenerek ortaya çıkmış.
Sadece 17-35 yaş arası sporcuların katılabildiği satranç boksu, 6 raunt satranç ve 5 raunt boks ile toplamda 11 raunttan oluşuyor. Rauntlar üç dakikadan oluşsa da, adi bir satranç oyununda olduğu gibi süreniz biterse müsabakayı da kaybetmiş sayılıyorsunuz.
Bu sporun en güç kısmı ise boks rauntlarında yaşanan yüksek adrenalinin peşinde satranç masasına oturup sakinleşerek oyuna konsantre olunması. bu nedenle Satranç boksu, bir spor olmanın ötesinde hayatta kalma stratejisi olarak görülüyor.
PEDAL ÇEVİRİP GOL ATMAK DA OLASI!
Futbol bütün dünyayı bir araya getiren ve epeyce popüler bir spor. Peki ya futbolu bisikletle oynamaya ne derdiniz? 1893’te Alman-Amerikalı Nicholas Edward Kaufmann kadar geliştirilen bu sporda maksat, bisikletin tekerlekleri ve kafa kullanılarak topu aleyhinde kaleye atmak. Her takımda iki kişinin bulunduğu bisiklet futbolunda, kaleci bulunmuyor. Oyuncular sadece savunma esnasında ellerini kullanabiliyor.
Bisiklet futbolu, 1929 yılında düzenlenen ilk dünya şampiyonası sonrasında Avusturya, Belçika, Çekya, Fransa, Almanya, Japonya, Rusya ve İsviçre gibi ülkelerde popüler hale gelmişti.
DÖVÜŞ SANATLARI, FUTBOL VE VOLEYBOLUN BİR KARIŞIMI
Ayak voleybolu (Sepak Takraw) ilk olarak 1829’da ortaya meydana çıkan ve devlete ait adı 1965’te konulan bir spor. Değişik ülkelerde yaygın olarak oynanan fakat Türkiye’de az önce bilinmeyen bir spor dalı.
Uzakdoğu dövüş sanatları ile futbol ve voleybolun karışımı gibi görünen Bacak voleybolu, Tayland ve Malezya’da epeyce popüler bir spor. Üçer şahsiyet iki takım arasında oynanan, el dışarıda vücudun bütün kısımlarının kullanılabildiği bu sporda bilhassa ayak, kafa, omuz ve diz kullanılıyor. Maçlar sert bambu bitkisinden yapılan bir topla oynanıyor.