Kadına Karşın Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nun hazırladığı 912 sayfalık rapor, TBMM Başkanlığı’na sunularak, genel kurulda görüşülüp kabul edildi. Kurul Başkanı AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, raporun ayrıntılarını DHA’ya anlattı. Çalık, komisyonun bilhassa kadına karşın şiddetin araştırılması, sebeplerinin peşine düşüp takip edilmesi, saptama ve önerilerin yapılması amacıyla 9 Mart 2021’de kurulduğunu, 24 buluşma gerçekleştirerek, 1 yıl içinde çalışmaların tamamlandığını söyledi. Çalık, 5 bölümden oluşan kurul raporunda kadına baskı ile mücadele dahilinde 42 tespit yaptıklarını ve 547 öneride bulunduklarını kaydetti.
‘CEZASIZLIK ALGISI ORTADAN KALDIRILMALI’
Çalık, mevzuat değişikliğine ilişkin öneriler aralarında, bu ay içinde Meclis gündemine gelmesi beklenen kadına yönelik işlenen suçlarda iyi hal indiriminin kaldırılmasının manâlı olduğunu söyledi. Çalık, “Türk Suç Oluşturan Kanunu’nun ilgili maddesinde uygulanan ve kamuoyunda ‘kravat indirimi’, ‘iyi hal indirimi’ olarak tanıdık bu müesseseler kadına karşın zor vakalarında çoğunlukla uygulanabilmekte ve bu da toplumda kadına karşın şiddet suçları özelinde cezasızlık algısı oluşmasına niçin olmaktadır. Toplumda cezasızlık algısına sebebiyet veren uygulamadan kaynaklanan aksaklıklardan birisi de kravat indirimi. 67 bıçakla infaz uygulandıktan sonra kravat indirimi ve denetimli serbestlik ile failin sokakta gezmesi bütün toplumun vicdanını yaralıyor. Kravat indirimi olarak tanıdık iyi hal indiriminin kadına yönelik şiddetten kaldırılmasını istek ettik. Kadına karşın şiddet suçları sebebiyle hükmedilen cezalarda cezaların infazı aşamasında cezasızlık algısına neden olan mevcut sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır” diye konuştu.
‘İHTİSAS MAHKEMELERİ KURULMALI’
Çalık, kadına yönelik baskı vakaları hakkında bahşedilen koruyucu ve önleyici önlem kararlarının her duruşma kadar değil, tek bir mahkeme ve bir egemen göre değerlendirilmesi gerektiğinin de öneriler aralarında yer aldığını kaydetti. Çalık, “Tedbir muhakemesi haricen mağdurun şikayeti üzerine bambaşka usullere tabi ceza ve hukuk davaları ayrı mahkemelerde devam etmektedir. Bu ayrı hukuki süreçlerin taraflar arasındaki ihtilafları uzattığı gibi yeni ihtilafları doğurduğu tespit edilmiştir. Aile içi ve kadına yönelik şiddet mağdurlarına ilişkin işlemlerin tek bir mahkemede sonuçlandırılarak sürecin hızlanması ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların yeni ihtilaflara mahal vermemesi nedeniyle; önlem kararı verebilen, taraflar arasındaki cezai uyuşmazlıkları çözebilen ve aile hukukundan kaynaklanan ihtilafları gideren hukuk ve cinayet yargılamasının birlikte yapıldığı ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Bu uzmanlaşma mahkemelerinde tayin yapacak hakimlerin bu mahkemelerde görev almadan önce ve görevleri süresince konuyla ilgili eğitim almaları ve tahsis nedeniyle yer değişikliği yapıldığında sadece bu ihtisas mahkemelerinde görev yapmaları sağlanmalıdır” dedi.
‘KADES UYGULAMASINI İNDİRDİM’
Çalık, kadına karşın kuvvetle topyekun bir mücadelenin, farkındalık ve zihniyet değişimine gereksinim olduğunu söyleyerek hedeflerinin ‘sıfır kuvvet sıfır can kaybı’ olduğunu söyledi. Kadına şiddeti gerçekleşmeden önlemek gerektiğini belirten Çalık, öneriler aralarında KADES uygulamasının yaygınlaştırılması olduğunu vurguladı. Çalık, “KADES uygulaması şu anda dünyanın en iyi uygulamalarından bir tanesi. Türkiye’de 3 milyon kadın uygulamayı indirmiş durumda. şimdi Türkiye’deki ortaokuldan sonra lise, üniversite ve ulus kurumlarında çalışan kadınlarımızın indirmesine dönük çalışmaların hızlandırılmasını istiyoruz. Ben Meclis’ten çıktıktan daha sonra şiddete maruz kalmayacağımı garanti altına alabilir miyim? KADES uygulaması telefonumda kesilmiş vaziyette. Uygulamayı indirmiş kadınlardan birisiyim. Tüm kadınların KADES uygulamasını indirmesini istek ediyorum. Hayatını kaybeden kadınlarımız olmasın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ACİL ŞİDDET HATTI’
Öznur Çalık, kadına karşın güçlü olarak mücadele için 7/24 hizmet veren bir telefon hattı oluşturulması önerisinin de komite raporunda yer aldığını bildirerek şöyle konuştu:
“Aile Bakanlığı’nın 183 numaralı hattı sosyal hizmet hattı. Buraya herkes başvuruyor; sosyal yardım, hizmet talebinde bulunanlar ve şiddete maruz kalanlar. Bu kamuoyunda tanıdık bir hat. Biz ‘ya bunu güçlendirelim ve kadına yönelik güçlü olarak uğraş hattı olsun ya da yeni bir hat kuralım’ dedik. Bu hattın yaygınlaşması, bilinilirliğinin artması için de yeni lansmanlar düzenleyelim, broşürler dağıtalım. 183 Sosyal Takviye Hattı’ndan ayrı olarak, sesli mesaj servislerine yönlendirilmeksizin, aracısız olarak operatöre bağlanan, aile içi ve kadına yönelik baskı mağdurları için krize müdahale konusunda eğitimli ve tercihen kadın personelin çalıştığı, bambaşka dillerde hizmet veren, akılda daimi, engelli erişimine uygun, 7 gün 24 saat hizmet sunan, öbür bir ‘Acil Kuvvet Hattı’ kurulmalıdır” dedi.